//--> Book Store Template, Free CSS Template, TemplateMo.com

Bilgi Kitab | Bilginin tek adresi

Önizle...
  • Yeni katagoriler
  • Yeni içerikler
  • Yeni tema
Önizle...

bilgikitab

Osmanlı nasıl kuruldu ?

Osmanlı nasıl kuruldu ?

Kuruluş (1299–1453)

Ana madde: Osmanlı İmparatorluğu kuruluş dönemi

1299 yılına gelindiğinde Anadolu'da hüküm süren Anadolu Selçuklu Devleti yıkılma süreci içindeydi. Bu yıllarda Osman Bey, yakın arkadaşları ile birlikte Bilecik, Yarhisar ve İnegöl'ü fethetti. 1301'de Yenişehir fethedildi. Osmanlı Beyliği, 1299'da resmen kuruldu.[21] (Bunun yanı sıra tarihçilerin bazıları beyliği kuruluşunu 1301 kabul eder. Halil İnalcık'a göre ise beylik 1302'de gerçekleşen Koyunhisar Savaşı ile kurulmuştur.[21][24]) 1302'de Bizans İmparatorluğu kuvvetleri, Osman Bey'i durdurmak için yola çıktı. Osman Bey, Bizans İmparatorluğu ile yaptığı ilk savaş olarak kabul edilen Koyunhisar Savaşı'nın kazananı oldu.[25]

1326'da Osman Bey, Bursa'yı kuşattı. Fakat kendisinin rahatsızlanması üzerine kuşatmaya Orhan Bey devam etti. Aynı yıl Bursa fethedildi ve başkent yapıldı.[26] Döneminde kendi adına para bastırarak beyliği devlet haline getirdi.[27] 1329'da III. Andronikos'un başında bulunduğu Bizans ordusu ile yaptığı Maltepe Savaşı'nı kazandı.[28] 1331'de İznik'i, 1337'de İzmit'i topraklarına kattı.[29][30] Ayrıca kendisinin döneminde devletin sınırları, komşu Türk beyliklerinin toprakları yönünde de genişlemeye başladı. 1345'te Karesioğulları Beyliği Osmanlı egemenliği altına girdi. Böylece Osmanlı, hem beyliğin donanmasından yararlandı, hem de Rumeli'ye geçiş için alınması gereken önemli bazı noktalara sahip oldu.[31] 1352'de, taht kavgaları ile mücadele eden Bizans yöneticilerinden Kantakuzen'e isteği üzerine yardım kuvveti gönderen Orhan Bey, yardımın karşılığı olarak Gelibolu Yarımadası'nda bulunan Çimpe Kalesi'nin sahibi oldu.[32] Çimpe Kalesi'nin ele geçirilmesi ile Osmanlı Devleti, ilk Rumeli toprağını kazandı.[33]

Orhan Bey'den sonra yerine I. Murad geçti. Murad Hüdavendigâr olarakta bilinen I. Murad, Osmanlı topraklarını Balkanlar yönünde genişletmeyi sürdürdü. İlk olarak Edirne yakınlarında yapılan Sazlıdere Savaşı ile Türk ilerleyişini durdurmak isteyen bir Bizans-Bulgar ordusunu yenilgiye uğrattı ve zaferin ardından Edirne'yi ele geçirdi. Kısa bir süre sonra, Edirne'yi geri almak isteyen Macar, Sırp, Bulgar, Eflâk ve Bosna birleşik ordusu ile Edirne yakınlarında karşılaştı. Yapılan Sırpsındığı Savaşı'nda karşı tarafı yenilgiye uğrattı. Döneminde, Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan'ı ele geçirmeyi başardı. Döneminde, Hamitoğulları Beyliği'nden para karşılığı Akşehir, Yalvaç, Beyşehir, Seydişehir, Karaağaç, Eğirdir ve Isparta'yı; Germiyanoğulları Beyliği'nden çeyiz yoluyla Kütahya, Simav, Tavşanlı ve Emet'i aldı.[34] Balkan ve Avrupa devletlerinin Osmanlı'nın Avrupa yönündeki ilerlemesini durdurma çabaları I. Kosova Savaşı (1389) savaşı ile devam etti. Osmanlı, savaşın kazananı oldu fakat I. Murad, savaşın bitmesinin ardından şehit edildi.[35]

I. Murad'ın I. Kosova Savaşı sonrasında şehit edilmesi üzerine Osmanlı tahtına daha sonraları Yıldırım Bayezid olarakta tanınacak olan I. Bayezid geçti. I. Bayezid, Balkanlar'ın yanı sıra Anadolu'da siyasi birlik sağlama çabasına girişti. Bu kapsamda Aydınoğulları, Germiyanoğulları, Hamitoğulları, Menteşeoğulları ve Saruhanoğulları beyliklerini topraklarına kattı.[36] 1392'de Candaroğulları topraklarını ele geçirdi.[37] Saltanatı süresince dört kez İstanbul'u abluka altına aldı. Bunlardan üçüncüsünü 1396 yılında yaptı fakat Haçlı ordusunun Niğbolu'ya kadar gelmesi üzerine ablukayı kaldırdı.[38] Eylül 1396'da yapılan Niğbolu Savaşı'nı kazandı.[39] Savaşın ardından İstanbul'u dördüncü kez abluka altına aldı fakat bu albukayı da doğuda beliren Timur tehlikesi sebebiyle kaldırdı.[40] Çin'e sefer düzenlemek isteyen ve batısında güçlü bir devlet barındırmak istemeyen Timur, daha önceleri savaşarak yenilgiye uğrattığı Karakoyunlu ile Celayirîli hükümdarlarının Osmanlı'ya sığınmasını ve istediği şartların kabul edilmemesini ileri sürerek Osmanlı'ya savaş açtı. İki ordu, Ankara'nın Çubuk Ovası'nda karşılaştı. 1402'de yapılan Ankara Savaşı'nda Yıldırım Bayezid, kendisine bağlı Türk beylerinin Timur'un tarafına geçmesininde etkisi ile de yenilgiye uğradı; oğullarından Mustafa ve Musa ile birlikte Timur'a esir düştü.[36][41] Yıldırım, 1403'te Akşehir'de vefat etti.[41] Timur, Yıldırım'ın vefatı üzerine Musa'yı serbest bıraktı.[41]

I. Mehmed, Fetret Devri'ne son verdi.

Yıldırım Bayezid'in esir düşmesi ve esaret hayatındaki ölümünden sonra, oğulları İsa, Mehmed, Musa ve Süleyman arasında taht kavgaları başladı. Fetret Devri adıyla bilenen dönemin başında Timur, Yıldırım tarafından ele geçirilen Anadolu beylerine eski topraklarında yeniden bağımsız beylikler kurdurdu.[41] Tahtın sahibi olmak için şehzadeler arasında yapılan mücadelelerde ilk olarak Musa, İsa tarafından mücadelenin dışına atıldı ve ilk olarak Germiyanoğulları'na, ardından Karamanoğulları'na sığındı.[41] 1406'da yılında İsa, Mehmed'in tarafını tutan askerler tarafından öldürüldü.[41] Böylece mücadele Süleyman ve Mehmed arasında devam etmeye başladı; Süleyman, devletin Rumeli yakasının, Mehmed, Anadolu yakasının yöneticisi oldu.[41] İki kardeş arasında süren çatışmalar sırasında Musa, yeniden harekete geçti ve 1411'de Süleyman Çelebi'nin bulunduğu Edirne'ye baskın yaptı.[41] Aynı yıl Süleyman öldürüldü. 1411'den sonra çarpışmalar, Mehmed ve Musa arasında sürmeye başladı.[41] İki kardeş arasındaki mücadele, 1413 yılında Mehmed'in Musa'yı öldürtmesi ile sonlandı ve Fetret Devri noktalanmış oldu. Aynı yıl Mehmed, I. Mehmed unvanı Osmanlı tahtına oturdu. Saltanatı sırasında Ankara Savaşı sonrası Anadolu'da yitirilen toprakların birçoğunu yeniden ele geçirdi.[41] Döneminde Venedikliler ile yapılan ilk deniz savaşı, başarısızlıkla sonuçlandı.[42] Şeyh Bedrettin, Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal isyanlarını bastırdı. Saltanatın sonlarında, Timur tarafından esir edilen kardeşi Mustafa olduğunu iddia eden bir kişinin kendisini (Bu kişinin gerçekten Şehzade Mustafa olup olmadığı hakkında kesin bir bilgi yoktur.) Osmanlı padişahı ilan etmesi üzerine, bu sorun ile uğraştı ve Mustafa'nın üzerine yürüdü. Mustafa, yenilmesinin üzerine Bizans'a sığındı.[43] I. Mehmed, 1421 yılına gelindiğinde vefat etti.[41]

I. Mehmed'in vefatı üzerine tahta II. Murad çıktı. I. Mehmed'in ölümü üzerine Bizans tarafından serbest bırakılan Mustafa, II. Murad'ın saltanatının başında Düzmece Mustafa İsyanı olarak bilinen isyanı çıkardı. Mustafa, 1422'de yakalandı ve idam edilerek isyan sonlandırıldı.[44] Aynı yıl İstanbul'u kuşattı fakat başarılı olamadı.[45] İki tarafda teknolojik bakımdan tamamen birbirine eşdi ve Türkler "bombardıman taşlarını almak için" barikat kurmak zorunda kalmışlardı.[45] Yine aynı yıl kendisinin kardeşi Küçük Mustafa'da tahta geçmek için isyan etti. İsyan, birkaç ay içinde bastırıldı.[46] Döneminde, Aydınoğulları, Germiyanoğulları, Menteşeoğulları ve Tekeoğulları tamamen Osmanlı egemenliği altına girdi.[47] 1444'te Macarlar ile Edirne-Segedin Antlaşması'nı imzaladı. Antlaşmaya göre, tarafların on yıl boyunca savaşmamaları kararlaştırıldı.[48] Barışın hemen ardından yerini kendi isteği ile on iki yaşındaki oğlu II. Mehmed'e bıraktı.[49] Osmanlı tahtının henüz on iki yaşındaki şehzadeye kalmasını fırsat olarak değerlendiren Haçlı birliği, Edirne-Segedin Antlaşması'nı yok sayarak Osmanlı'ya savaş açtı. Kasım 1444'te gerçekleştirilen Varna Savaşı için II. Murad tekrar ordunun başına geçti ve savaşı kazandı.[49] Ancak, savaşın hemen ardından tekrar tahta geçmedi; ikinci kez tahta geçmesi 1446 yılında gerçekleşti. 1448'de Osmanlı'nın Balkan hakimiyetine son vermek amacıyla kendisine saldıran Eflak ve Macaristan orduları ile II. Kosova Savaşı'nı yaptı; savaşın kazananı oldu.[50] 1451 yılına gelindiğinde vefat etti.[51] Vefatının üzerine tahta tekrar oğlu II. Mehmed geçti.

Yükselme (1453–1683)

Ana madde: Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi

Yayılma ve doruk noktası (1453–1566)

II. Mehmed, İstanbul'un Fethi sırasında gemileri karadan yürütürken.

Babasının ölümü üzerine tahta çıkan II. Mehmed, ilk iş olarak babasının Venedikliler, Cenevizler, Macarlar ve Sırplar ile yaptığı barış anlaşmalarını yeniledi.[52] Ardından İstanbul'u kuşattı, 29 Mayıs 1453'te şehri fethetti ve ülkenin başkenti yaptı. Böylece Ortodoks Kilisesi'ni de himayesi altına aldı. Fetih, tarihçiler tarafından Orta Çağ'ın sonu ve Yeni Çağ'ın başlangıcı olarak kabul edildi. 1460'da Mora Despotluğu'na, 1461'de Trabzon Rum İmparatorluğu'na son verdi. Balkanlar'da Osmanlı topraklarını genişletmeye devam etti. 1468'de, Karamanoğulları Beyliği'ni ortadan kaldırdı. Karamanoğulları'nı koruyan ve Venedik'le işbirliği yapan Akkoyunlu hükümdarı Uzun HasanOtlukbeli Savaşı'nda yendi ve devletin sınırlarını Fırat Nehri'nin batısındaki Anadolu topraklarına kadar genişletti. Girit Adası hariç tüm Ege Denizi adalarındaki Venedik hakimiyetini sonlandırdı. Sadrazamı Gedik Ahmet Paşa'nın Toroslar'ı ve Akdeniz kıyılarını ele geçirmesiyle Memlûklar ile sınır komşusu oldu. Yine Gedik Ahmet Paşa'nın Kuzey Karadeniz'e yaptığı seferler ile Kefe, Sudak ve Kırım Hanlığı, Osmanlı himayesine girdi. Böylece Karadeniz'deki Ceneviz hakimiyeti sonlandırıldı ve deniz, bir Türk gölü haline geldi. II. Mehmed, döneminde çıkardığı kanunları Fatih Kanunnamesi adıyla kitaplaştırdı. 1480'de düzenlenen Otranto Seferi sonucunda Napoli Krallığı'nın elinde bulunan Otranto, Osmanlı topraklarına katıldı fakat 1481'de II. Mehmed'in vefatı sonucunda sefer yarım kaldı. Osmanlı birliklerinin geri çekilmesi üzerine Otranto, Napoli Krallığı tarafından yeniden ele geçirildi.

II. Mehmed'in ölümü üzerine tahta, yeniçeri desteği alan II. Bayezid geçti. Fakat kardeşi Cem, kendisinin padişahlığını tanımadı ve iki kardeş arasında taht mücadelesi başladı.[53] Bayezid, Cem'i yenilgiye uğrattı. Bunun üzerine Cem, sırasıyla Memlûklar'a, Rodos Şövalyeleri'ne ve papaya sığındı.[53] II. Bayezid, 1483'te Hersek'i, 1484'te Kili ve Akkerman'ı Osmanlı topraklarına kattı. Döneminde, Memlûklar ile yapılan savaş sonuçsuz kaldı.[54] Cem'in 1495'te ölümünden sonra Avrupa'da seferler yapmaya devam etti.[53] Venedikliler ile 1499-1503 yılları arasında yaptığı savaşlar sonucunda devlete Modon, Koron, Navarin ve İnebahtı limanlarını kazandırdı; ülkeyi vergiye bağladı. 1500'lerin başında güçlenmeye başlayan İranlı Safeviler, Anadolu'da Şii mezhebini yaymak için çalışmaya başladı. Bu çalışmalar sonucunda 1511'de, Osmanlı'ya karşı Şahkulu İsyanı çıkarıldı.[55] İsyan, aynı yıl Şahkulu'nun yakalanıp öldürülmesi ile bastırıldı.[56] Nisan 1512'de, baskılar sonucunda tahtı oğlu Selim'e bırakmak zorunda kaldı. Olaydan bir ay sonra ise vefat etti.

Mohaç Savaşı'nı (1526) anlatan bir çizim.

Daha sonradan Yavuz Sultan Selim adıyla da anılacak olan I. Selim, babasının döneminde başlayan Şii tehdidine karşı mücadeleye girişti. Safeviler ile yaptığı Çaldıran Savaşı'nı (1514) kazandı ve ülkenin başkenti Tebriz'e kadar ilerledi.[57] Bundan sonra, Memlûklar'a karşı harekete geçti. Yapılan Mercidabık (1516) ve Ridaniye (1517) savaşları sonrasında Suriye, Filistin ve Mısır'ı devletin topraklarına kattı; Memlûk Devleti'ni yıktı.[58][59] Hicaz'ı, egemenlik altına altına aldı ve devleti Hint Okyanusu'na açılma olanağına kavuşturdu.[60] Muhammed Peygamber'in Kutsal Emanetler olarak kabul edilen eşyalarını İstanbul'a getirtti ve hilafetin Osmanlı Hanedanı'na geçmesini sağladı; halife unvanını kullanan ilk Osmanlı padişahı oldu.[61] 1520'de, batıya sefer düzenlemek amacıyla yola çıktığı sırada Edirne'de vefat etti.

Babasının ölümü üzerine tahta çıkan I. Süleyman, saltanatının ilk yıllarında Belgrad'ı ve Rodos'u fethetti.[62][63] Macaristan Krallığı ile yaptığı Mohaç Savaşı (1526) sonucunda krallığı kendisine bağlı bir hale getirdi. Ardından 1529'da Avusturya Arşidüklüğü'nün başkenti olan Viyana'yı kuşattı ancak başarısız oldu.[64] 1533'te Cezayir hükümdarı Barbaros Hayreddin Paşa, İstanbul'a geldi ve imparatorluğun hizmetine girdi.[65] Bir sonraki yıl ise kaptan-ı derya olarak görevlendirildi.[65] Aynı yıl Süleyman, Bağdat ve Tebriz'i imparatorluğun topraklarına kattı.[66] 1536'da, Fransa ile ittifak kurdu;[67] bu ittifakın bir parçası olarak yapılan Nice (1543) ve Korsika (1553) kuşatmalarının galibi oldu.[68][69] I. Süleyman, batıda Muhteşem Süleyman, doğuda Kanuni Sultan Süleyman olarak tanındı ve saltanatının son yıllarında, üç kıtaya yayılan imparatorluğunun topraklarında yaşayan insan sayısı 15 milyona ulaştı.[70][71] 1565 yılında Malta'yı kuşatmasını başlattıysa da, kuşatma başarısız oldu.

Bugün 3 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol